BOKUN TARİHİ, medeniyetin görkemine dair tüm hümanist mitolojinin kirli çamaşırlarını ortaya dökerek, bunun yerine insan artığının modern bireyler olarak kimliklerimiz için çok önemli/elzem olduğunu öne sürer- (şehrin düzenlenmesi, milli devletin yükselmesi, kapitalizmin gelişmesi, temiz ve düzgün dil de dahil olarak)
Laporte, pisliğin üstesinden gelmek şöyle dursun; özellikle en temiz ve hijyenik göründüğümüz zaman tamamıyla pisliğin içine gömülmüş olduğumuzu öne sürer. Laporte’nin yazı üslubu “temiz dil” arzusuna da bir saldırıdır.
BOKUN TARİHİ, uzun alıntılar ve anlaşılmaz imalarla darmadağınık olarak ve doğrusal bir sav takip etmeyi inatla reddederek, kuralları yıkar ve düzgün, akademik söylemin teamüllerine meydan okur.