Çatlı ve bazı arkadaşlar gözaltına alındılar.Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, hemen telefona sarıldı. Ankara Emniyet Müdürü`nü aradı. Emniyet Müdürü bekletmeden telefona Çıktı. Yazıcıoğlu, `Neden böyle yaptınız?` dedi: - Bizim arkadaşlarımızı niye Emniyet`e aldınız? Müdür, `Haklarında ihbar var` cevabını verdi. Yazıcıoğlu da `Siz emniyet olarak niye bizim üzerimize geliyorsunuz?` diye tepki gösterdi: -Bizimle uğraşmaya devam ederseniz, biz de sizinle uğraşırız. Biz, meşru bir derneğiz ve meşru platformda kalmak istiyoruz. Bizim, ne terörle, ne de anarşi ile ilgimiz var. Ama bizi mecbur ederseniz, gereğini de yaparız. Şimdi bak bakalım bu gece Ankara`nın kaç yerinde patlama sesi duyacaksın! Hem de Ankara Emniyet Müdürlüğü de dahil olmak üzere! Müdür, `Ne demek bu` dedi: - Bizi tehdit mi ediyorsun? Yazıcıoğlu da Mehmet Akif Ersoy`un dizelerini okudu: Zulmü alkışlayarnam, zalimi asla severnem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğanm, boğarnazsın ki! Hiç olmazsa yanımdan kovanm. Ben ezelden beridir aşığım istiklale. Bana hiç tasmalık etmiş değil a/bn lale. Yumuşak başlı isem, kim demiş uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayanbir yara gördüm mü yanar ta ciğerim. Onudindirrnek için kamçı yerim, çifte yerim adam, aldırrna da geç git diyernem, aldınrım çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldınnm. Ardından da kestirip atlı: - Arkadaşlarımızın serbest bırakılmalarını bekliyorum. Sakın ola işkence ve kötü muamele yapmaya kalkmayın. Aradan bir süre geçti... Demir tepe Köprüsü`nün üzerinde bir bomba bulundu. Bomba, emniyetin imha ekipleri tarafından patlamadan etkisiz hale getirildi. Ardından da Abdullah çatlı serbest bırakıldı.