Tik, tak, tik, tak…
Hilmi Bey için saatler, hatta saniyeler çok önemli. Her sabah aynı saatte uyanır, kahvaltısını aynı saatte yapar, kahvesini bile tam saatinde içer. Herhangi bir sürpriz canını sıkar, hayatında hiçbir şey değişmesin ister. Ama bir gün, parkta gördüğü bir köpek, Hilmi Bey’in hayatını ummadığı şekilde değiştirir. “İnsanların diğer canlılardan üstün sayıldığı; üreten ve düşünen tarafın insanlar olduğuna inanıldığı için dünyanın sahibi olduğumuzu sandığımız bir sistemde yaşıyoruz. Aslına bakarsanız düşünen yalnızca biz değiliz.”