Güzel günlerin geçmişte kaldığını düşünenlere, gündelik hayatla başa çıkamayanlara ve geçip giden zamanın ağırlığını iliklerinde hissedenlere, unutamayacakları bir macera...
Anıkolik, akıllardan kolaylıkla silinmeyecek bir roman.
Orta yaş krizinde, sabahları yatağından güçlükle doğrulan, ama yine de devam etmeye çabalayan bir adam... Win Duncan'ın hayatı, bir gün aniden çalan telefonla tümden değişir. Yaşama sevincini yeniden kazanmak için yaptıkları, onu hiç beklemediği bir noktaya getirecektir.
Hayatlarımızı sürdürmeye mahkum olduğumuz bu mağaradan, bu şimdiki zaman hapisanesinden kurtulmuş olmanın verdiği rahatlamayı nasıl tarif edebilirdim, bilemiyorum... Kendi geçmişim uçsuz bucaksız bir ülkeye dönüşmüştü... Dilediğim her yere gidebiliyordum. İlacın etkisi yok olunca, her zamanki mutsuz hayatıma geri dönecektim... Beni ihmal eden karım, canımı sıkan işim, kış boyunca arabaların tepelerine çiseleyen gri kar ve o otoban manzarası... Aradan geçen yıllarda neler olmuştu? Kendimi ve benim için önemli olan şeyleri nerede kaybetmiştim?
Fanzin dünyasının yakından tanıdığı, San Francisco Chronicle tarafından "Çağımız Çehov"'u olarak tanımlanan Pegan Kennedy, Anıkolik'te hayatını zamanın raylarına oturmayı beceremeyenlerin öyküsünü anlatıyor. Kaybettiği annesinin yüzünün apaydınlık parladığı, çoktandır yabancılaştığı eşine tutkuyla sarıldığı, hayatın olasılıklarının önünde sozsuzluğa uzandığı günleri hatırlamak isteyen; zamanın yıkım iştahıyla çoşkuları henüz tükenmeden önce olduğu adamı canlandırmaya çalışan Win Duncan'ın öyküsü...
Akrep ve yelkovanı gerilerde yitirdiklerimize doğru çevirmek; bir hap yutarak geçmişe geri dönmek mümkün olsaydı eğer, ne olurdu?