Cumhuriyetimizin İlk Yüzyılından İkincisine Uzanan Denemeler
Cumhuriyetimizin hedefi, her alanda çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaktır.
Atatürk
Cumhuriyetimizin kuruluşu, Türk ulusunu insanlık ailesinin onurlu bir üyesi yapma yolunda atılan dev bir adım. İlk yüzyılın ilk 15 yılında ivmelenmiş, kapsamı evrensel ölçütlere göre tasarlanmış bir çağdaşlaşma yolculuğu. Cumhuriyetimiz bir değerler, ilkeler, haklar, atılımlar, devrimler bütünü.
Demokratik yarış içinde yer alan tüm siyasal aktörlerin, toplumsal örgütlenmelerin Cumhuriyetin değer ve ilkelerini içselleştirmeleri beklenir. Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunun bilinciyle ortak yanlarımızı koruyup geliştirmek de tüm siyasal ve toplumsal tarafların yükümlülüğüdür.
Cumhuriyeti yaşarken ve üzerine düşünürken daha pek çok alanı kapsayıp tümünü bir kitaba sığdırmak olası değil. Özellikle son yıllarda önemli bulduğum gelişmeleri ve örnekleri, çağdaş uygarlık düzeyini tanımladığını düşündüğüm bakış açılarıyla yazıya dökmeye çalıştım.
100. yaşına eren Cumhuriyetimizin evrensel ve ulusal kökenlerini özümseyip sağlamlaştırmak hepimizin sorumluluğunda. Bireyler, kurumlar, örgütler olarak. “Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti” anlayışını ete kemiğe büründürüp daha da öteye taşımanın Cumhuriyet’i kurup bize emanet edenlere ve gelecek kuşaklara karşı kaçınılmaz sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.
Geçmişi sevmek yanında, daha iyi, daha olgun bir geleceği özlemek de ahlaki bir görevdir.
Macit Gökberk
