Arkeolog Louise Cantor, oğlu Henrik’i evinde ölü olarak bulur. Polis, oğlunun intihar ettiğini söylese de Louise buna inanmaz. Ancak bir annenin farkedebileceği ipuçlar olayın derinliklerinde çok daha kötü şeylerin yattığını göstermektedir. Louise, oğlunun ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak için uzun bir yolculuğa çıkar. Bu inanılmaz yolculuğun her aşamasında oğluyla ilgili yeni bir sır keşfeder. Olaylar onu gizli laboratuarlardan ilaç firmalarının karanlık oyunlarına, Kennedy’nin kayıp beyninden Afrika’nın gizemli topraklarına kadar götürür. Louise artık kendine şu soruyu sormaktadır: Acaba Henrik gerçekten intihar mı etmiştir? Kennedy’nin Beyni romanıyla Mankell usta bir gerilim yazarı olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu eseri okurken okuyucuların solukları kesilecektir.