“Ölmek üzere olan genç kız salonda göründüğü zaman, bir hayranlık çığlığı koptu. Esther'in gözleri, bakanların içinde ruhunu yitirdiği bir sonsuzluk sunuyordu çevresine. Saçlarının mavi siyah rengi kamelyaların güzelliğini iyiden iyiye ortaya çıkarmıştı. Genç kız, istediği ilahi güzellik duygusunu yaratmıştı. Çevresindeki sınırsız lüksün kusursuz ifadesi gibiydi.Ruhuyla da ışıltılar saçıyordu.İlk Avrupalı müzisyenlerin, Mozart ve Beethoven yorumlarken ulaştıkları yücelikle kuşatılan konserlerdeki soğukkanlılık ve dinginlikle yönetti orjiyi. Nucingen'in az yediğini, fazla içmediğini ve ev sahibi gibi davrandığını dehşet içinde izliyordu. Gece yarısı geldiğinde, kimsenin aklı başında değildi. Daha fazla içki servisi yapılmasını istemeyenler bardaklarını kırıyordu. Pekin işi iki perde yırtılmıştı. Bixou hayatında ilk ve son kez sarhoş oldu. Kimse ayakta duramıyordu.Kadınlar divanların üzerinde uyuyakalmıştı. Bu durumda misafirler aralarında kararlaştırdıkları şakayı uygulamaya koyamadılar. Ellerinde şamdanlarla iki sıra halinde dizilip, Seville Berberi’ndeki Buona Sera şarkısını söyleyerek Esther’le Nucingen’i yatak odasına kadar geçirmeyi planlamışlardı. Sonunda Nucingen elini Esther’e uzattı. Onları gören Bixou, bütün sarhoşluğuna rağmen, Dük de Richelieu'nün son evliliğinde Rivarol'ün söylediklerini tekrarladı: ‘Polis Müdürlüğü'ne haber vermek gerek... Burada kötü bir olay olacak...’ Adamcağız şaka yaptığını sanıyordu ama sanki olacaklar içine doğmuştu.”
Büyük Fransız yazarı Honoré de Balzac’ın Köylüler, Vadideki Zambak ve Goriot Baba’dan sonra en büyük eserlerinden Kibar Fahişelerin İhtişamı ve Çöküşü eksiksiz ve tam metin olarak “Oğlak Klasikleri”nde.