Kur’an’ın özgün telaffuz biçimini kayıt altına almayı amaçlayan Tecvid İlmi bünyesinde sayısız eser kaleme alınmış, bu eserlerden bazıları sonraki çalışmalar için temel metin olma vasfı elde etmiştir. Bunlardan biri de İbnu’l-Cezerî’nin el-Mukaddime fî-mâ alâ’l-Kârii en Ya‘lemeh isimli recez formundaki manzum eseridir. Gerek tecvid eserlerine vakf-ibtidâ ve Mushaf imlası gibi başlıkların girmesine öncülük etmesi gerekse de vecizliği, manzum oluşu ve Kur’an okuyucusunun ihtiyaç duyduğu temel bilgileri içeriyor olması sayesinde el-Mukaddime zamanla Kur’an eğitim ve öğretiminin vazgeçilmez kaynaklarından biri hâlini almış, ezberlenmesi yönünde de bir gelenek oluşmuştur. Bu özellikleri sebebiyle el-Mukaddime çok sayıda şerh çalışmasına da konu olmuştur. Mushaf ve tecvid alanındaki akademik çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Ğânim Kaddûrî el-Hamed’in eş-Şerhu’l-Vecîz alâ’l-Mukaddimeti’l-Cezeriyye isimli muhtasar şerhi bunlardan biridir. Muhtasar Mukaddime-i Cezeriyye Şerhi adıyla Türkçe’ye aktarılan bu veciz şerh, hem el-Mukaddime’yi gerekli temel bilgiler çerçevesinde izaha tabi tutmakta hem de Kur’an okuyucusunun ve Kur’an öğreticisinin ihtiyaç duyacağı tüm ilave bilgileri derli toplu bir biçimde sunmaktadır.