“… Burda anlatılanlar yalnızca yitik ruhlar, bir daha geri gelmeyecek yitirilmiş ruhlar, bir daha geri gelmeyecek yitirilmiş bir zaman içinde, kendileri de yitmiş ruhlar. Ayrıntılar bir yana, sanırım bu romanda gerçek yaşama tek önemli gönderme dizginlenemez bir tutku olmalı. Önemli olan zamanı yakalamak, akıp giden zamanı, yoksa…” İç dünyaların sessiz ve acılı çığlıkları, kentlerin gizemi, görünmeyen yönetici elleri, akıp geçerken iz bırakan zaman ve yalnız kentlerde benliğinin peşinde koşan yitik ruhlar… Ay Gözetleme Komitesi Mahir Öztaş’ın okurda bir alacakaranlıkta kalma duygusu uyandıran, geniş ufuklu öykülerinden oluşan bir kitap. Öztaş’ın duru, incelikli ve titiz dilli bu alacakaranlığın sınırlarını bilinçle beliriyor.