Derviş Hayali’nin Ravzatü’l-envar’ı halkı irşat maksadıyla kaleme alınmış dini, tasavvufi ve ahlaki bir mesnevidir. Eser, "hamse" sahibi İran şairlerinden Hacu-yı Kirmani’nin, Nizami’nin Mahzenü’l-esrar’ına nazine olarak yazdığı aynı adlı eserinin Türkçeye çeviridir. Hayali, eserin herhangi bir yerinde Hacu’yu anmamakta , tercüme olduğundan da bahsetmemektedir. Bu yüzdendir ki, bugüne değin eser üzerinde yapılan çalışmalarda onun telif olduğu kabul edilegelmiştir. Hayali’nin yaptığını eski tabirle "şirkat-i şi’r" (şiir hırsızlığı) olarak addetmek kolay ise de, böyle bir kabul, "kolay"dan ziyade "kolaycılık" olur. Başka eserlerde de karşımıza çıkan bu olguyu, İranlı meslektaşlarının tesirinden kurtularak orjinal olmaya gayret eden "oluşum dönemi şairleri"nin kendini bulma, var olduğunu ispat edebilme endişesiyle açıklamak gerekir. Eski Anadolu Türkçesi döneminin hakim olduğu 15. yüzyıl mesnevi edebiyatımızın önemli örnekleri arasında yer alan Ravzatü’l-envar, Türk dili tarihi için de önemli bir eserdir.