· Özgürlük refah yaratır. İnsandaki kabiliyetleri, keşif ve yenilik becerisini açığa çıkararak servetin yoktan yaratılmasını sağlar. Özgürlüğü benimseyen toplumlar zenginleşir, benimsemeyenler ise yoksul kalırlar.
· Özgür bir toplumda insanlar, daha az özgür olan toplumlardaki elit zümrelerin yaptığı gibi başkalarını istismar ederek zengin olmazlar. Zira başkalarını yoksullaştırarak zengin olamazlar. Ancak başkalarına istedikleri şeyleri sağlayarak ve insanların yaşam kalitesini artırarak zengin olabilirler.
· Özgür toplumların ekonomik canlılığından en çok istifade edenler yoksullardır. Özgür toplumlar ekonomik açıdan özgür olmayan toplumlara kıyasla daha eşittirler. En özgür toplumlarda yaşayan yoksul insanlar birkaç yıl öncesine kadar hayal dahi edemedikleri lükslerden, özgür olmayan toplumlarda ancak yöneten elitlerin yararlanabildiği lükslerden yararlanırlar.
· Dış ticaret, girişimcilere yeni pazarlara ulaşma imkânı vererek son yirmi yıl içerisinde bir milyardan fazla insanı sefaletten kurtarmıştır. Özgürlük, gerçekten insanlık tarihinin en yararlı ve en verimli güçlerinden biridir.
· Devletlerin, zenginliği ve gelirleri eşitlemeye yönelik girişimleri ters bir etki yaratmaktadır. Çok çalışmayı ve yatırımı özendiren unsurları yok ederek toplumun tamamının üretkenliğini canlandıracak sermayeyi oluşturma konusunda müteşebbislerin cesaretini kırmaktadır.
· Özgür bir toplum doğal bir toplumdur. Bireylerin çalışması ile gelişir ve barışçıl işbirliğini destekleyen kurallar ile tamamlanır. Siyasi otorite tarafından yukarıdan aşağı dayatılarak oluşturulamaz.
· Devletin özgür bir toplumda çok sınırlı bir rolü vardır. Devlet, adaleti tesis ve temin ederek vatandaşların zarara uğramasını önlemek için vardır. Devlet, suni bir eşitliği dayatamaz ve sadece bazı insanlar onaylamıyor diye belli faaliyetleri yasaklayamaz. Yöneticiler şahsi menfaat elde etmek ve yakınlarını kayırmak için vatandaşları istismar edemez ve güçlerini kişisel düşmanlarına karşı kullanamazlar.
· Özgür bir toplumda devlet hukuk kurallarına tabidir. Kanunlar önünde herkes eşittir. Her davada usule uygun bir yargı süreci olmalıdır. Mahkemeler adil olmalı ve yargısız uzun süreli tutuklama olmamalıdır. Suç işlediği iddia edilen insanlar, suçlu oldukları ispatlanana kadar masum kabul edilmelidirler. Bireyler, aynı suçtan defalarca dava açılarak tacize uğratılmamalıdır.
· Diğerlerinin fikirlerine ve yaşam tarzına müsamaha göstermek toplumun yararınadır. Gerçek her zaman çok açık değildir. Çoğu zaman fikirlerin çatışması ile ortaya çıkar. Sansürcülerin her zaman yanlış fikirleri bastıracağından emin olunamaz. Yanlışlıkla uzun vadede topluma yarar sağlayacak fikir ve faaliyetleri de bastırıbilirler.
· İletişim teknolojileri otoriter devletlerin faaliyetlerini dünyanın geri kalanından gizlemelerini zorlaştırmaktadır. Bunun bir sonucu olarak her geçen gün daha çok ülke ticaret ve turizme kapılarını açmakta, yeni fikirlerin yayılması hız kazanmaktadır. Pek çok insan sosyal ve iktisadi özgürlüğün faydalarını görmekte ve bu faydaları daha çok talep etmektedir.