"Yan yana sevdim ben seni, yüreğim paramparça..."
Mardin’in uçsuz bucaksız toprakların da bir yara gibi kanayan aşkın hikâyesi...
Ayaz Beyzade; Mardin’in en büyük aşiretine ve gücüne sahipti. Sahip olduğu ve olabileceği onca şeye rağmen, elini dahi uzatmaması gereken şeyi istiyordu… Ona bir nefes kadar yakınken bir ömür kadar da uzaktı. Bu aşkın onunla birlikte etrafında ki herkesi yakacağını biliyordu ama o çoktan yanmaya hazırdı. Alevler arasında kalıp küllerinde boğulmaya da razıydı.
Kader; henüz küçük yaşındayken kaçarak savaşmayı öğrenmişti. Her seferin de daha fazla yorulmayı ve kaybedeceğini bile bile onunla savaşmak… Yüreğinde ki korku Ayaz ile her gün büyürken ona hiç ummadığı bir anda muhtaç kalmıştı. Ama bir gün korkularının Ayaz’ın aşkıyla yok olacağını nereden bilebilirdi ki?
Karşılıksız bir aşkı beklemek hem Ayaz için hem de Kader için çok zordu. Yıllar Ayaz ağaya sustukça daha fazla acı çekmeyi öğretmişken, Kader’e ise bu acının bedelini çekmeyi öğretmişti.
“Ben yanmaya hazırım sevgilim, peki ya sen? Sende benimle yanacak mısın?”