“Yalnızca Rabbine Yönel”
Kendini dünya cenderesine kaptırmış insanlara huzurun adresini gösteriyor.
Bilinenin arka perdesindeki bilinmeyeni keşfediyordum. Ona varmak sürecindeki yol, benim yegâne hikmetimdir, şaşkınlığımdaki aşkımdır, ayaklarımdaki kuvvettir, tahayyülümdeki yıldızlardır, bağrımdaki en kızıl, en alev, en can yakan ateştir.
Birikiyordu demlendiğim her insandaki kıssalarım, hikâyelerim, anılarım. Göz göre göre şahit olduğum trajediler, sol yanımda kesik, yitik, yetim ve öksüz izler bırakıyordu. Hepsini kederim gibi görüyordum.
Usul usul olgunlaşıyordum: Ve ‘OL’uyordum.
Karşılaştığım dramatik olayların üstesinden gelmek öyle zor gelmiyordu bana artık.
Yeşerdiğim “hayat ağacı” vakti geldiğinde meyvelerini vermekten sakınmıyordu. Hak ettiğim gibiydi her şey!