Osmanlı’nın Çöken Askeri Gücü
Osmanlı Devleti, 19. yüzyılda gerçekleştirdiği savaşların sonucunda, artık tek başına varlığını sürdüremeyeceğinin bilincine varmıştı, çünkü her zaman çok güvendiği askeri gücü de 18. yüzyılın sonlarından itibaren bir çöküş sürecine girmişti.
Emekli diplomat ve akademisyen Hüner Tuncer, son kitabında bu çöküş sürecini somut biçimde gözler önüne seriyor, Osmanlı’nın, 19. yüzyılda girdiği savaşlardaki âciz durumunu anlatıyor.
Tuncer, Osmanlı’nın, büyük güçlere sırtını dayamak suretiyle ömrünü bir süre daha uzatabildiğini vurguluyor.
Kitapta, Sırp isyanı, Tuna beyliklerindeki ayaklanmalar, Yunan ayaklanması ve Osmanlı-Rus savaşı, Osmanlı-Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa ayaklanması, Kırım savaşı gibi belli başlı olaylar ayrıntılı biçimde incelenip analiz ediliyor.
“19. yüzyılda yaşadığı bu çöküş sürecinin sonunda Osmanlı Devleti, 20. yüzyılın başında girdiği Birinci Dünya Savaşı’nda kesin bir yenilgiye uğratılmış ve dağılarak tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır.
Bir zamanların güçlü imparatorluğunun küllerinden yeni bir Türk devletinin doğması ise, Mustafa Kemal Atatürk isminde yüzyılda bir yetişen bir dâhinin eseridir.
Türkiye’yi yöneten bütün hükümetler ve Türk ulusu; bağımsız, laik ve çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamalarını yalnızca ve yalnızca tek bir kişiye, yani Büyük Önderimiz Atatürk’e borçludur!”
(Doç. Dr. Hüner Tuncer)
