Krishnamurti’nin Öğretmenlerle Diyalogları
“Bir şeyi olduğu gibi görüp anında eyleme geçmek zekâdır. Bu zekâyı öncelikle kendimizde bulup, daha sonra öğrenciye aktarabilir miyiz?” –J. Krishnamurti
Birçok eğitimci ve ebeveyn, Krishnamurti’nin insan ve öğrenme sürecinin doğasına dair içgörülerini özellikle çocuk eğitimi açısından yararlı bulur. Gün geçtikçe daha da karmaşıklaşan dünyamızda mantık ve bilgelikten uzaklaşmadan yaşamak isteyenler ve bu bireylerin yetiştirdikleri çocuklar için Öğrenme Ateşi, diğer Krishnamurti kitaplarına değerli bir ilave niteliğinde.
Krishnamurti, 1969 yılında İngiltere’de açtığı Brockwood Park School’un öğretmenleriyle yaptığı bu konuşmalarda, böyle bir okula eğitmenlik yapmak üzere gelmiş birinin rolüne bürünüyor. Bu yeni öğretmenin okul, çalışma arkadaşları ve de öğrencilerle olan ilişkisini dürüstçe ve doğrudan inceleyerek özgürlük ve otoritenin doğasını, korku ve şiddetin kaynağını, bireylerde zekâ ve hassasiyetin uyanma potansiyelini sorguluyor. Bu keşif sırasında bizzat keşfetmenin doğasına ve gözlem ve iletişimde berraklığın gerekliliğine de değiniyor.
Hepsinden öte Krishnamurti, öğretmenler ve okuyucuları, kökten psikolojik değişim ihtiyacını ve bireylerde bu değişimin gerçekleşme olasılığını sorgulamaya teşvik ediyor.