Görücü usulü bir evlikle başlayan Nazlı’nın hikayesi “Vuslat” ile devam edip “İkinci Bahar” ile son buluyor.
Sahi aşk neydi? Bir tarifi var mıydı ya da bir kalıba sokulabilir miydi?
Amacı neydi?
Dünyadaki her şeyin bir varoluş sebebi varken aşk duygusu sebepsiz değildi ya!
Yeryüzündeki tüm canlılar fıtratı gereği karşı cinse ilgi duyar. Çünkü karşı cinsleri birbirine çeken bir his, bir duygu, bir güç vardı. Bu inkâr edilemez gerçekti de neydi bu hissin adı, tanımı? İnsanoğlu için anlamı?
Kimileri bu duyguya şehvet deyip aşağı çekti, kimileri aşk deyip yüceltti.
Peki, gerçek tanımı hangisiydi?
Bu soruda kişiden kişiye değişen bir cevap saklı. Tıpkı karakter misali.
Bu duygu kimileri için gelip geçici bir heves, kimileri için son nefesti.