Gerçek bir yaşam hikâyesi. Gerçek bir aşk.
İmkânsızı imkânlı kılan bir adam.
Ferda Üster, sıradışı bir hayatın anlatıcısı. Kendisinin yaşadığı, ama şaşkınlıkla izlediği bir filmi anlatıyor Bir İnsan İki Hayat’ta. Türkiye ve Fransa arasında gidip gelen, gözyaşı ve mutlulukla bezenmiş gerçek bir film…
GS Lisesi mezunu, “Manyak” lakaplı orijinal bir adamın, Ethem’in, yaşamı nasıl güzelliklerle ve çılgınlıklarla doldurduğunu, imkânsız bir aşkı kararlılığıyla gerçeğe dönüştürdüğünü ve kimi zaman peri masalına, kimi zaman kabusa sürükleyişini okurken şaşıracaksınız.
“Aniden iki kapak birden açıldığında onu görüyorum.
Dizleri karnında, oraya nasıl sığdığını, onca saat orada nasıl kaldığını bir türlü anlayamadığım beş küçük ayakkabı kutusunun zar zor sığdığı bölmede, paltoların alt kısmında iki büklüm duruyor Ethem.
Büyük bir gürültü ve sızlanmayla yuvarlanarak dolaptan çıkıyor.
Onca saat o şekilde durmaktan vücudu hemen açılamadığından önce bir süre yerde oturuyor. Herkes sessiz, tık yok.
Kimse ne diyeceğini bilemiyor.”
