Tarihi deneyimlerin ışığında, tüm düşünürler ve sosyalist politikacılar arasında Troçki’nin yaşadığımız çağın önemli sorunlarını en açık biçimde kavrayan ve en uygun çözümleri üreten kişi olduğu kuşku götürmez.
En önemli öğrencilerinden biri olan Isaac Deutscher, Troçki’nin düşünce, canlılık, atılganlık ve stil olarak Marx’a en yakın yandaşı ve öğrencisi olduğunu ileri sürmüştü. Anatoli Lunaçarski ise şunları söyler: “Troçki Lenin’den daha ortodoks bir devrimci marksistti ve dünyada kitleleri elektriklendirebilen bir hatip ve Kızıl Ordu’nun lideri olarak onun yerini alabilecek bir başkası yoktu. Büyük bir devrim her zaman büyük liderleri doğurur”. Ve sözlerini şöyle bitirir: “Devrimin kendilerine verdiği rollerde en iyi olanlar güçlülerin güçlüleriydi: Lenin ve Troçki’ydi.”
