Akif Beki'nin kulakları çınlasın! Bir programda "sokak enflasyonu" tartışması yapmıştık. Hem de TÜİK verileri üzerinden. Genel enflasyon ile sokağın yoksulun enflasyonu arasında fark olduğunu söylüyordum. Akif Beki itiraz ediyordu. Hatta bir ara "enflasyonda TEFETÜFE vardır ..Bu TÜİK nereden çıktı" demişti. Sahiden kulakları çınlasın! Aslında konu Akif Beki değil. Belki ileride ona da gelir! Ama bugün eski başbakanlardan Tansu Çiller'in günümüz Başbakanı'na ilham verecek bir PR faaliyetinden söz edeceğim. Malum -artık halkla ilişkiler mi dersiniz halka tatlı yalanlar söylemek mi- PR basbayağı bir bilim dalı. Nereden nereye demeyin. Bizimki gibi "ülke büyürken vatandaşı yoksulluktan küçücük kalan" memleketlerde bu bilim dalı pek faydalıdır. Hatta şöyle diyebiliriz: Ekonomik dengeler bozuldukça halkla ilişkiler önem kazanır. İşler ekonomik -ya da siyasi diplomatik- nedenlerle iyi gitmediğinde yeni gündem yaratılır.
Enflasyona karşı Ateşten Gömlek!
Aslında mesele sadece gündem yaratmak değildir herhalde. Lider de yaratılır... Her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe muhtaç olacağımız sorun(lar) da.. Elbette düşman da yaratılabilir. Yaratılır. Örnek medya mahallesinin "yaratılması için çırpındığı Tansu Çiller'den. Tarih 2 Şubat 1995.. Çiller Başbakan. Ve bir hayli sıkışık durumda. Cumartesi günü yani iki gün sonra enflasyon rakamları açıklanacak. Herkes biliyor ki karne hiç iyi olmayacak. Başbakanlık konutu ve ofisinde herkes kara kara düşünürken Başbakanlık Basın Müşaviri Mehmet Bican'ın telefonu çalıyor. Arayan Özer Çiller. Mehmet Bican'a "Şimdi sen bir düşün.. Nasıl bir şey yapalım ki Türkiye'nin gündemi değişsin enflasyon unutulsun" diyor. Ardından kendisi ilginç bir öneri getiriyor.