İki kardeş, isimlerini bilmiyoruz. Birisi “Büyük”, diğeri “Küçük”. Bir kuyuya düşmüşler, kuyu derin ve yiyecek yok, çıkış arıyorlar. İspanyol yazar Iván Repila, sanki bir Kutsal Kitaptan ya da eski bir destandan çıkmış bu anlatısıyla insanın en büyük çaresizlikler karşısında tırnaklarıyla yaşama tutunma iradesine, kardeşliğe ve gerçek fedakârlığa dair bir başyapıt ortaya koyuyor. İnsanlıktan çıkaran koşullar altında insan olmayı ve dili eldeki imkanlarla yeniden icat eden kardeşlerin çıldırtan çilesine bizi şahit kılıyor. Atilla’nın Atını Çalan Çocuk içinizde olduğunu dahi bilmediğiniz bir öfkeyi, benliğinizde yıllardır taşıdığınızın dahi bilincinde olmadığınız yaraları açığa çıkaracak, sizi diliyle aynı anda hem bir masal dünyasına, hem de bir toplama kampının ölümcül sessizliğine taşıyacak.