Geceyi dinliyordu genç adam.
Bedeni kafeste, ruhu özgür.
Gece dilsiz, genç adam dilsiz. Lal olmuş iki yalnız.
Bu yalnızlığın kıskacında bakıyordu genç adam sessiz ve sükûn içinde aşağıda onu bekleyen adeta uyuyan şehre.
Koca şehir aşağıda ışıltılarıyla ateş böcekleri gibi göz kırpıyorlardı bu unutulmuş ıraklara. Akmakta olan hayatı hatırlatırcasına genç adama.