Bir tarım uzmanı olan Aleksandr Çayanov, “kolektifleştirmeyi izleyen dönemde Rus köylü ekonomisinin doğası tarafından ortaya konan sorunların anlaşılması için” yazdığı bu romanı, Sovyet Devrimi'nin hemen ertesinde, 1920 yılında yayımlamıştı. Çayanov, Biraderim Aleksey'in Köylü Ütopyası Ülkesine Seyahati'nde 1921'de uyuyup gözlerini 1984'te açan kahramanı aracılığıyla kentlere karşı köyleri temel alan gelecek ütopyasını tasvir eder. Çayanov daha iyi bir sosyalizme dair hayallerini dile getirirken, ütopya ve hicvin olanaklarından yararlanarak, yalın ve abartısız bir dil kurar:
Aleksey'in üzerine ölümcül bir uyku çöktü ve artık iyice yorgun düşen aklı, ne olursa olsun herhangi bir şeyi kavramayı, sindirmeyi reddediyordu. Lambayı söndürdü, gözlerini kapattı, lâkin Catherine'in gözleri bir türlü gözünün önünden gitmiyordu… Ancak gecenin geç saatlerinde uykuya dalabildi.
20. yüzyılın ilk yarısında yoksul halkların en büyük ütopyası sosyalizmdi. Bir ütopyanın içinde yaşarken oradaki aksaklıkları fark ederek yazılmış bir ütopya olarak Çayanov'un romanı, edebiyat tarihinin kayıp hazinelerindendir.