1995 Temmuz'u. Bosna tepelerinden birinin yemyeşil yamaçlarında, genç savaşçılar arasındayım. Hemen hepsiyle dostluğumuz kısa sürede öyle pekişmiş ki, birbirleriyle bile konuşurken pek ağızlarına almadıkları şeyleri rahatça anlatıyorlar bana. Onların da en acı veren anıları öldürülen değil, aşağılanan yakınları üstüne: Arkadaş vurmaya zorlanan delikanlılar. İşkencede yalvartılan tutsaklar. Gözlerinin önünde kadınlarının, kızlarının ırzına geçilen erkekler. Daha burada sözünü edemeyeceğim nice iğrençlikler.