Her gün birileri ölüyor ve daha fazlası da doğuyor ama biz, bizden doğanı ve bizden öleni umursuyoruz. İnsanlık sorularının hiçbirisi gerçek, inandırıcı yanıta ulaşmıyor. Bütün bu görüntülerde, ölümcüllüğe doğru hızla dönmekte olan bu çarkı bir anda durdurabilmekten aciz, denizin dibindeymiş gibi ağır hareket ettiğimiz; acımasız zamanın içinde üst üste çekilmiş karmaşık fotoğraflar gibi duruyoruz. Dünyadaki şiddet ve acıyla, talihsizliğin pençesinden, insanın kendini kurtaramayacağı kaygısını yüreğimin derinliklerinde hep sakladım. Ve ben yeni bir yılda doğacak çocuğun kurtuluşu için içimizdeki besleyici güçleri harekete geçirmeyi diliyorum. Ama biliyorum ki benim sesim de sonsuzluğun içinde yok olup gidecek...