Aristoteles’in adalet tanımlamasında yer alarak toplumsal hayata filiz veren ölçülülük ilkesi, zaman içerisinde felsefî ve doktrinel bir görüş olmaktan çıkıp evrensel hukuk normu niteliğini almıştır. Günümüzde ölçülülük ilkesi, çağdaş hukuk sistemlerince benimsenmesinin yanında ve ötesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına yön verici temel hukuka uygunluk kriteri hüviyetini taşımaktadır. İlke, 2001 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle Türk hukuk sistemi açısından da genel hukuk prensibi olmaktan çıkarak, riayeti zorunluluk arz eden anayasal bir norm haline dönüşmüştür. Böylece, yapılan düzenlemelerin ve takdir edilen cezaların meşruiyeti için ölçülülük ilkesine uygun olmaları mecburiyetine dair tereddütler bertaraf edilmiştir. İlkenin arz ettiği bu önem, çalışmanın amacında da belirleyici bir rol oynamıştır. Vergi Ceza Hukuku kapsamında verilen cezaların ölçülülük ilkesine uygunluk derecesini Türk yüksek yargı organlarının kararları bağlamında değerlendiren bu kitap, ayrıca ölçülülük ilkesinin daha etkin bir şekilde uygulanabilmesi maksadıyla çözüm önerileri sunmaktadır.