Bir dilin sözvarlığı, o toplumun dünyaya bakışını, değer yargılarını, bilimde, sanatta aldığı yolu, gelenek ve göreneklerini yansıtır. Bir dilin sözlüğü (sözlükleri) de o dilin aynasıdır. Türkiye Türkçesi, bu aynaya epey geç kavuşmuştur. Öyküleri gibi “dil” yazıları da önemini koruyan Ömer Seyfettin 1918’de, “(…) Çarşıda satılan lugat kitapları içinde bir tek Türkçe yoktu” diyor. Kapağında “Türkçe Sözlük” yazan ilk yapıtı Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu yayımlamıştır. Daha sonra birçok değerli kişi ve kurumun sözlükleri birbirini izlemiştir. Bu nedenle 1945 baskılı ilk sözlüğe, bütün sözlüklerin kaynağı gözüyle bakabiliriz.