Nietzsche’nin (1844-1900) felsefesinin sınırlarını belirlemek için eleştirmenler arasında birçok mücadele ve tartışma cereyan etmiş; bazıları onun bir şair, bazıları da bir düşünür gibi değerlendirerek yapıtları ve kişiliğine ilişkin değerlendirmeleri bu açıdan ortaya koymuşlardır. Kendisi yaşamın akışına uygun olarak kah bir feveran duygusuyla hasta ölgün şiirler yazdı, kah bu duygularını fikir haline koyarak düşünsel etkinliklerde bulundu. Ama ne var ki, her şeyden önce o, büyük bir sanatkardır. Baudelaire gibi sanatında bile kendi duygularını analiz ederek; topluma bu değerlendirmelerden doğan sonuçları, öfke ve kine bürünmüş bile olsa, büyük bir yüreklilikle ortaya koyabilmek için, sanatı bir araç olarak kabul etmişti.