Abdülhamit dönemi, şüphesiz dağılmaya yüz tutmuş Osmanlı'da ayakta durabilmenin son temsilcisi olmuş bir dönemdir. Osmanlı, hızlı bir dağılma yaşadığı bu kritik dönemde 33 sene deha bir yönetimle hiçbir kayıp vermeden devam etmiştir.
Siyasi çalkantıların olduğu bu dönem, Türk Tarihi'nde Ermeni Meselesi'nin başlangıcını içine almasıyla, günümüz siyasi gelişmeleri açısından çok önemli bir zaman dilimi olmaktadır.
Ermeni localarının faaliyetleri ile birçok ülkede gündeme gelen "Sözde Ermeni Soykırımı" meselesinin iç yüzünü, özellikle tarihini çok iyi bilmesi gereken genç nüfusumuzun çoğunluğu tarihimizi bilmemekle beraber, gündeme gelen bu meseleyi araştırma zahmetinde bulunmayı bırakın, basında yayınlanan konuyla alakadar haberlere bile sıkıcı nazarla bakmaktadırlar.
Oysaki Ermeni milleti başta gençleriyle "Sözde Ermeni Soykırımına" o derece önem vermişlerdir ki, daha şimdiden bir takım Avrupa ülkelerinde hüsnü kabul görmektedir. Hatta bu mesele o noktaya gelmiştir ki, büyük güçler diye adlandırdığımız ve müttefikimiz gözüyle baktığımız bazı devletler "Sözde Ermeni Soykırımı"nı bir tehdit unsuru olarak kullanmaktadırlar.
Ermenilerin yaptıkları vahşi katliamlara şahit olmuş tanık gazilerle yapılan belgeseller, haklı tepkimizi tüm dünyaya göstermektedir.
Kitap okumaktan gittikçe uzaklaşan başta genç neslimize ve halkımıza sıkılmayacakları bir şekilde, az ama öz bilgiyle gerçekleri sunarak "Sözde Ermeni Soykırımı" iddialarına karşı meselenin başlangıç noktasıyla okuyucuları bilgilendirmektir.
