Gelecek nesillere; sürekli tüketen, kendiyle ve çevresiyle uyumsuz bireylerin yaşadığı sorunlu bir dünya bırakmamak için daha dijital, daha hızlı ve daha akıllı teknolojiler kadar insanoğlunun fiziksel, psikolojik, biyokimyasal ve bilişsel gelişimini destekleyecek çalışmalara da odaklanmalıyız. İnanıyorum ki geçtiğimiz yüzyıllarda, modern bilim çağında, teknik ve teknoloji ile birlikte insanoğlunun öz gelişimine yatırım yapsaydık belki dünya bunca deneyimden sonra hâlâ bu kadar istikrarsız bir yer olmayacaktı. Benzersiz bir öğrenme yetisine sahip olan insanın gelişimi yerine teknolojiye, finansa, tüketime, reklam ve pazarlamaya odaklanıyor ve bütün enerjimizi buralara yönlendiriyoruz. Oysa yaşanılası bir dünyanın ilk ve en önemli koşulu ileri teknolojinin de ötesinde insanın öz gelişimidir. Açık ve uzaktan öğrenmenin felsefesi ve varlık nedeni tam da burada yatmaktadır. Açık ve uzaktan öğrenme yoluyla eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, toplumun dezavantajlı gruplarına öğrenme olanakları sunmak ve nihayetinde teknolojiyi bir kaldıraç gibi kullanıp bir toplam toplum değeri olarak insanların öğrenme süreçlerini desteklemek amaçlanmalıdır.