Demokrasinin, özgürlüğün, aydınlığımızın anahtarı Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak için yayınevimizin değerli yazarları bir araya geldi. Her biri, en kıymetli sözcüklerini ve cümlelerini, şiirlere, öykülere dönüştürdü. Yazarlarımızın şiirleri ve öyküleriyle yoğrulan bu kitapla birlikte önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün gelecek nesillere armağanı olan Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutluyoruz. Yaşasın cumhuriyet ! Daha nice yüz yıllara…
***
Hep birlikte bir yemek pişirdik sizlere. Adı: Cumhuriyet. Neler olmalı içinde diye düşünmeye başladık. Malzemeleri belliydi aslında… Bolca demokrasi ve eşitlik, çokça bağımsızlık ve özgürlük... Devrimler ve yenilikler olmazsa olmazdı. Milli egemenlik de ekledik içine. Aydınlık ve çağdaşlık serpiştirdik biraz da. İşte sonunda yemeğimiz hazır. Onur konuğumuz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk. Sizler de davetlisiniz elbette. Haydi açın kitabın kapağını, her sayfası çok besleyici ve doyurucu. Her sayfası mis gibi kokuyor. Her sayfasında cumhuriyet tadı var.
KİTAPTAN
Ben 29 Ekim 1923’te doğdum. İsmimi Cumhuriyet koymuşlar. Çok zor doğmuşum. Annemin ismi Anadolu’dur, annem çok hastaymış. Beni sağlıkla doğuracağına kimse inanmıyormuş hatta annem beni doğuramayıp ölürse mirasına konmak için dört gözle bekleyen, dört yanını saran düşmanlar varmış.
***
O günler gelip geçse de…
Onun açtığı yolda,
Gösterdiği hedefe
Durmadan yürüyeceklerine
Sonsuza dek ant içmişler.
***
"İmparatorluğunuzun yıkıldığını ve baskı döneminizin bittiğini sizlere memnuniyetle bildiriyorum. Başka ülkeleri işgal etmek yok, insanlara eziyet etmek yok, halkı fakir bırakmak yok, çocukları eğitimden mahrum etmek yok, kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapmak yok, yönetimi baskıyla elde tutmaksa hiç ama hiç yok."
***
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen devrimler ve kazanılan haklar sayesinde nesiller boyu eğitim alabilmiş, iş sahibi olabilmiş, çevresine ve ülkesine katkıda bulunabilmiş insanların torunlarıydı onlar. Bunun önemini ve değerini çok iyi biliyorlardı.
***
“Öğretmenim, cumhuriyeti daha iyi anlayabilmemiz için onu yaşam biçimi hâline getirmemiz gerekiyormuş. Atatürk bunu yıllar önce söylemiş. Ben de düşündüm ki sınıf başkanını oy kullanarak seçmemiz daha doğru olur. Böylece seçilen kişi hakkında aklımızda soru işaretleri kalmaz."
***
Olur da birisi “Hep ben hep ben” derse,
Cumhuriyet yönetimi seçme ve seçilme hakkını hatırlatır,
Herkes yönetime katılabilsin diye.
***
Tren geldi. İlk defa bu kalabalığa, etrafımdaki her şeye daha başka bir gözle baktım. Hepimiz aynı ormandaki ağaçlardık ve eşittik…