ÖYLE bir noktaya geldik ki, düne ait bütün tezlerin çöktüğü zaman dilimine erişmiş olduk! Kapitalizm, sanayi üzerinden elde ettiği rant ve topyekûn kazancı kendisine sağlayan modelin yıkılışını izliyor. Askerî doktrinler de aynı hikâyenin esirleri. Yeni nesil hibrit savaş teknikleri helezonunun içerisine kapılmış vaziyette bütün çağ. Bütün bunların olduğu yerde yarından düne bakmak mecburiyetini tasarlayan bir zeminle karşı karşıyayız. Dünya, yeni bir arayış içerisinde! Artık konuşmamız gereken şey, yakın gelecek tarihi üzerinden bugünü okumaktır. Hiçbir devlet, hiçbir toplum ve hiçbir siyasal hareket, hiçbir iktisadî yapı yarını doğru okuyamazsa bugün var olamayacak. O hâlde biz, “Dün, bugün ve yarın” diyoruz. Ne dersiniz?
