“Atatürk’ü kahraman bir komutan, büyük bir lider ve devlet adamı olarak anlatan çok sayıda kitap yazıldığına ve bir iki tane de sinema – tv filmi yapıldığını biliyoruz. Ne var ki bütün bu çalışmalar, O’nun duygusal yapısının ve yaşamının anlaşılmasına yetmemiştir. Atatürk ulusal bayramlarda, 10 Kasım’larda düzenlenen sempozyum ve panellerde anlatılırken, askeri, idari, kültürel ve sosyal konularda veciz sözleri bulunan bir devlet adamı kimliğine hapsedilmiştir çoğu zaman.
Oysa o her şeyden önce bir insandır. O’nun da her insan gibi duyguları, heyecanları, üzüntüleri, korkuları, coşkuları hayâl kırıklıkları vardır. Basmakalıp bir ifadeyle “O’nun da kalbi vardır.” O da birilerini sevmiş, birileri uğruna aşk acıları çekmiş, yüreği sevda ile kabardığı zamanlarda;
Mani oluyor kalbimi takrire hicabım
Üzme yetişir firakınla harabım
Ayağına giymiş sedef nalini
Aşka düşmüş kimse bilmez hâlini
Gibi hüzünlü aşk şarkıları mırıldanarak teselli bulmaya çalışmıştır.”
Altan Araslı