Oğuz Atay, 1950 sonrası Türk romanımıza damgasını vuran önemli bir sanatkardır. Temsilini verdiği postmodern üslubun yüzyılımız adına çok da net olmayan gösterge alanı, romancıyı olgular dünyası bakımından bağlamsız bir noktaya sürükler. Elbette bu durum, Türk romanı açısından bakıldığında bir ‘neden’ değil ‘sonuç’ olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü Aydınlanmadan beri yeterince ‘neden’ler üzerinde duran insanlık, postmodern evrede sanatkarların diliyle yüksek fikirlere ve büyük anlatılara artık kendini kapatmıştır.