Edebiyat denizinin insan hayatına değmeyen dalgası yoktur. İngiliz edebiyatının köşe taşlarından ve belki de en gizemli yazarlarından Graham Greene, dostu Panama Başkanı’nı
ziyaret ederken bir edebiyatçı bakışıyla ülkeyi ve başkanını gözlemler. Bu gözlemlerin bir neticesinden oluşan Generali Tanımak, aslında ülkesinin ve kendi coğrafyasının sorunlarına
yerel ve kendine özgü çözümler bulmaya çalışan liderlerin nasıl öldürüldüklerinin geri planına ışık tutmaktadır. Michel Foucault’nun güç ve iktidar ilişkisini irdeledikten sonra gördüğü çarpıklığı gün yüzüne çıkardığı gibi Greene de dünya üzerindeki hâkim güçlerin iktidarlarını korumak uğruna Panama’da bıraktıkları kanın izlerini sürer: Bölge için iyi olan kendileri için iyi değildir ve bunun bir hesabı vardır.