Gözlemleriyle, görebildikleriyle şunlar vardı çünkü: Ayırmalar ya da kayırmalar! Yandaşlar, yan tutmalar, yandan girişler! Aynı kaptan yiyen, aynı yalaktan su içenler! "Klik"ler (kümelenmeler), kendilerinden olmayanları dışlamaklar, anmamaklar, "kokteyl"ciler, "parti"ciler! Çıkar yatırımlı tutumlar ve yönetim ebeliklerinde fırçalarını hep "karşı"lara kullananlar! "Biz"ler, "bizci"ler! Rastlantı ünlüleri, araştırma tembellikleri, sevgi yoksunlukları! Anamalcılar, köşe ve para babaları, kapı aşındırıcılar!..
Peki, kim, kaç yıl dayanabiliyor bu yalanlara, yapmacıklara, yüzeyselliklere? Hangi politikalar ve yapıtlar kalıyor! "yarın"lara? Şair yazar yurttaşımın "teşekkür"ü de, gülüseyişi de anlamlıydı...