Saklı Maçka
Kusera köyünün başında güneş 25 gün önceki yerindedir. Tüfek seslerine bakılırsa düşman kara çamların gerisindedir. Ali Yemen’in iki çocuğu ve genç karısı bütün yakınlarıyla Niksar’a giden yol üzerindedir. Hordogop mevzilerinden güneye baktığında, Kusera köyünün ormanları karanlık bir bıçak gibi ayırır dağların akını karasından! Geceyle gündüz arası yanıp sönen bir lambaya benzer ormandaki tüm ağaçlar.
Karşı köy evlerinde sessizliği yırtan iniltiler, insanlığa saplanan bir bıçak gibi yükselir kulaklarda. Susmuş dinliyorlar savaşın sessiz çığlığını yüreklerinde. Zaman ilerliyor. Utanç, dağ doruklarına yükseliyor. Kusera köyünün başında güneş kırkbir gün önceki yerindedir. Kazak alayından onbeş kişi ayaklarında sarı çizmeler bombalı tüfekli kara çamların içinden bir yılan sessizliğiyle Ali Yemen ve arkadaşlarının üstüne süzülmektedir.