Adaletin aksadığı yerde suç, adaletin bir parçası olacaktır...
İki öğrenci Kopenhag’ın banliyösündeki bir spor salonunda beş adamın vahşice öldürüldüğünü keşfeder. Ölüler matematiksel bir keskinlikle tavana asılmıştır. Bu kadar vahşi bir sahneye rağmen yerde bir damla bile kan görülmemektedir.
Başkomiser Konrad Simonsen ve ekibi okulun hademesinden şüphelenir: Per Clausen, başarıya ulaşamamış bir matematik dehasıdır ve şifreli yalan ifadelerle polisi rahatsız etmektedir. Ama bu işi hiç kimsenin tek başına yapmış olma ihtimali yoktur!
Katilleri yakalamanın anahtarı ölülerin kimliğini ortaya çıkarmakta yatmaktadır. Ama birdenbire basın bir haber yayar: Bu caniliği yapanlar aslında birer taciz kurbanıdır ve işkencecilerinden intikam almışlardır. Halk gitgide bu misillemeye sempati duymaya başlar. Adaletin linç yoluyla sağlanmasından önce, Konrad Simonsen bilinen soruşturma tekniklerinden vazgeçmek zorunda kalır…
“Kurgudaki sürprizler, en sıkı polisiye takipçilerini bile şaşırtacak türden. İlk kitap için oldukça başarılı ki uluslararası üne sahip olması da bunu kanıtlıyor.” Irish Examiner
“Okuduğum en iyi polisiyelerden biri. Serinin devam kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.” Lars Kepler
“Şahane bir suç romanı. Karanlık bir İskandinav polisiyesinde olması gereken her şey mevcut; zekice ve komplike bir kurgu, insanı içine çeken, şaşırtmacalarla dolu br atmosfer.” Publishers Weekly