Sen bilmezsin ama içim siyahın en koyu renklerini barındırıyor bu günlerde. Çocukluğum gülüşlerim can çekişiyor içimde. Nasılda yorgunum sana olan anılarımdan. Hayallerim bile dizlerimin üzerinde…
Asıl ölüm buydu galiba bir zamanlar ölesiye sevdiğim insanın şimdilerde öylesine sıradan bir insan gibi anılması. Hatta bazen hatırlayamazsın bile. Yok gibi hiç olmamış gibi. Oysa ona duyduğum sevgi kendimi hiç düşünmeden insanlara kalabalıklara aldırmadan ona feda edebilirdim benliğimi.
Ve sen sevgilim aynı sözlerle herkesi sevemezsin. Bilindiklerden biraz uzak ama mavi bir bulutun peşinden ben artık bu kenti terk ediyorum.
Sana hoşcakal adını veriyorum eskide kalan ama hiç eskimeyecek olan dilden dile gezecek.
Hoşcakal.