Günümüzde pazarlamanın hâkim amacı, tatmin edilen tüketim olarak ön plana çıkmaktadır. Tüketim seviyelerinin yükselmesi, pazarlama için bir başarı hâline gelmiştir. Başarı elde etmek adına işletmeler, müşterileri dışında yer alan diğer paydaşları görmezden gelmişlerdir. Tüketim çılgınlığı beraberinde riskleri, maliyetleri ve ahlaki karmaşıklıkları da ortaya çıkarmaktadır. İşletmelerin görmezden geldikleri paydaşlar, teknolojik gelişmelerden yararlanarak kendilerini organize etmeye ve ifade etmeye başlamışlardır. İşletmelerin müşteriler dışındaki paydaşları görmezden gelmesi imkânsız hâle gelmiştir. Yaşanan bu durumdan pazarlama literatürü duyarsız kalamamış ve paydaşlıkla ilgili çalışmalara yer vermeye başlamıştır. Bunun sonucunda literatüre paydaş odaklılık kavramı ortaya çıkmıştır. Müşteri dışındaki diğer paydaşları görmezden gelmeyen paydaş odaklılık perspektifi bu kitabın ana konusunu oluşturmaktadır.