Komşuluk, kendine özgü hukuku, ilişki ve etkileşim ağları, rutinleri ve bireylerin komşuluğa yüklediği anlamlar itibariyle gündelik hayatın en görünür ünitelerinden biri ve parçası olunan daha büyük süreçleri anlamanın ve çözümlemenin de bir aracıdır. Dolayısıyla bu kitap, bir komşuluk güzellemesi değildir. Çoğu zaman "nerede o eski komşuluklar" serzenişi ile başlayan ve geçmiş dönemde komşuluğa ait zihnimizde kalan en güzel hatıraları arka arkaya sıralamak suretiyle geçmişi yüceltip bugünü kötüleyen fantastıik bir nostalji çabası içermez. İçinde yaşadığımız hayatın gerçekliğine, toplumsalın dönüşümüne ve bu dönüşümde komşuluğun payına düşen inşa ve değişim süreçlerine farklı boyutlardan ve disiplinlerden bakabilmenin imkanına dönüktür.