Bazı zamanlar hayatımızı şekillendiren şeyler sahip olduklarımız değil, özgür bırakmaya razı olduklarımızdır.
“Kardeşim bir hayal dünyasında yaşıyor gibiydi, bir kez bile ağladığını duymadım. Küçük traktöründe oturup koca gözleriyle etrafı izler, kulaklarını dikip doğayı dinlerdi. Öyle ki, doğanın sesi ona herhangi bir insanınkinden çok daha etkileyici gelir, ağaçların etrafında dolanan rüzgârın ve kuşların şarkısı ona dünyanın gerçeklerini anlatırdı sanki.”
Teddi Overman gençliğini yaşadığı çiftliğe her gidişinde, kardeşi Josh’u ondan ayıran Kızıl Nehir’in büyüsüne kapılırdı. Her ne kadar onun yokluğuna alışmakta zorlansa da, bir umutla onu hayata yeniden bağlayacağına inandığı bir dükkân açmıştı. Müşterileri de kendisi gibi farklı hikâyeleri olan, birbirinden ilginç insanlardı. Teddi, bu dükkân sayesinde tanıştığı ve harika dostluklar kurduğu insanlar sayesinde ailesini yok eden o acı olayı kabullenmeyi başarmış, ardından sürpriz bir şekilde aşkla tanışmıştı. Artık, tamamen unutup geride bırakması ve her daim hatırlaması gereken yaşanmışlıkları birbirinden ayırmanın tam zamanıydı.
Kayıp Hayaller Atölyesi, merak uyandıran karakterleri ve sıcacık kurgusuyla bir kadının kırılganlıklarına, çocukken aldığı derin yaralara ve tüm olumsuzluklara rağmen hayata tutunmasına tanıklık eden etkileyici bir roman.
"Hayat dolu, sıcacık, ilham veren bir roman."
Debbie Macomber
“Hoffman’ın diyalogları çok başarılı. Teddi ve arkadaşlarının gerçekçi hikâyeleri oldukça etkileyici. Kadınlara yönelik harika bir roman.”
Booklist
“Kayıp Hayaller Atölyesi’ni okuduktan sonra Emily Dickinson’ın ‘Umut, şarkı söyleyen kanatlı bir şeydir’ sözlerini anımsayacaksınız. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.”
Claire Cook
“Kayıp Hayaller Atölyesi büyüleyici atmosferi, güçlü kadınlara dair hikâyeleri, hem mizahi hem dokunaklı üslubuyla uzun süre etkisi altında kalacağınız bir roman. Hoffman’ın dünyasına girince bir daha çıkmak istemeyeceksiniz.”
Kristin Hannah