“Dünya dediğin ne ki oğul , İçimde binlercesi...
Ne kapısı çalınmış, ne penceresi açılmış.
Üstünden sürünerek geçtiğim eşik de o,
Üzerinde oturduğum beşik de o.
Kırılmış kağnımız, tükenmiş ekmeğimiz.
Artık dokuyucusu kalmayan bir ıstarımız,
Ve suyu akmayan bir değirmenimiz var.”