Bu çalışmada, kentlerde yaşanabilirliği sağlamanın ancak orada yaşayan bireylerin aktifliğiyle mümkün olduğu savunulmaktadır. Bu sav doğrultusunda, üniversite öğrencisinden her hangi kent sakinine kadar kentte yaşayanların kendilerini gerçekleştirebilmeleri için kullanabilecekleri yasal düzenlemelerin neler olduğuna ve bunların nasıl kullanılabileceğine yer verilmiştir. Şüphesiz ki bireyin kentte kendini gerçekleştirebilmesi, kentin ve kentte yaşamanın anlamını ve önemini kavramakla doğrudan ilgilidir.
Bu nedenle çalışmada öncelikle kent olgusunun uygarlaşma sürecindeki işlevine, günümüze kadar kültür yaratıcı etkisine ve nihayet kente özgü kültürün ve hakların ortaya çıkışına değinilmiştir.