Terimler, bilindiği gibi, bir bilim dalının yapıtaşlarıdır; dil gibi herkesin ortaklığı bulunan bir alanda bu yapıtaşlarının açık, saydam bir biçimde belirlenmesi daha çok önem kazanmaktadır. Toplumbilimleri içinde seçkin bir yeri olan çağdaş dilbilimin yüzyılı aşmış bir geçmişi bulunuyor. Türkiye’de R. H. Özdem’in ilk dilbilim dersini verdiği 1933 yılından bu yana dilbilim dersleri okutulmaktadır. Özellikle 1970’lerden bu yana dilbilimdeki gelişmelere koşut olarak yeni bir terimler sözlüğü hazırlanması bir zorunluluk olmuştu. Yaklaşık 1500’ü tanımlanmış olan, önerilenlerle birlikte 2000’e yakın terim içeren bu sözlük, elbette bir son değil, bir başlangıçtır.