Bilim tarihi birçok bilimi içerisinde barındıran ve onların da kendi içlerinde dallara ayrıldığı ve her birinin kendine özel çalışma biçimlerinin bulunduğu, sorgulayıcı felsefi görüşler temeline dayanmaktadır. Buna göre bilim tarihi bilimlerin kendilerine ait faaliyetlerinin deney ve gözleme dayalı, objektif bir biçimde ve kronolojik bir sıraya uygun olarak kaydedilmesidir. İnsanlar var olduklarından bu yana, merak duyguları sayesinde gerçekleştirmiş oldukları faaliyetler ile bilimsel araştırmalara katkıda bulunmuştur. Tıbbın varlığı da insan larla birlikte ortaya çıkmıştır ve bilim tarihinin pratik bilimler alanında yer almaktadır. Tıp, bir bilim ve meslek alanı olarak insani değerler açısından büyük önem arz etmektedir ve insan sağlığı söz konusu olduğu için, etik açıdan ilkeler ile donatılmıştır. Böylece tıp etiği, insanların birbirlerine karşı adaletli davranabilmeleri açısından herhangi bir problem karşısında çözüm niteliği olarak ortaya çıkmıştır. Tıbbi alanlarda hekimler ve diğer sağlık çalışanları, tıbbi uygulamalar ile ilgili etik davranışlar çerçevesinde hareket etmelidirler. Bu nedenle tıbbi alanları kapsayan tıp etiği ilkeleri araştırılırken ve uygulanılırken, geçmişten günümüze birçok özelliği ile ortaya çıkış serüveni göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu kitapta tıp etiğinin günümüz ilkelerinden ibaret olmadığı ve yüzyıllar öncesine dayanmış olduğu yansıtılmak istenmiştir. Bilim tarihinde yer alan tıp biliminin tarihi yolculuğu altında, tıp etiğinin içeriğini oluşturan konular tarihçeleri ile birlikte ele alınmıştır. Bu yöntem ile tıp etiğinin yalnızca günümüze ait olmadığı, birçok kişi tarafından bilinmeyen uzun bir tarihi geçmişe sahip olduğu gösterilmiştir. Buna istinaden tıp etiği tarihi, felsefi ve günümüz şartları kapsamında değerlendirilmiştir.
