İmanının şahidi olarak kainatla yüzyüze gelen her mü’minin modern çağda karşılaştığı bir ikilem vardır: Kur’an ona Allah’ın varlığının delili olarak kainata bakmasını söyler, ama aldığı ‘bilimsel’ eğitim bu bakışı neredeyse imkansızlaştırır. Zira, nedensellik, doğa kanunları, nasıl-niçin ayrımı, şans, evrim, rastgelelik gibi bir dizi engel koyar önüne. Kainata Yaratıcısı adına bakabilmek, ancak bu engelleri aşabilen insanların karıdır. Ve ne yazık ki, çoğu zihin bu engellere takılıp kalmakta; bu yüzden, şizofrenlik bir zihin bölünmesini ima eden bir ‘çifte-gerçeklik’ anlayışıyla yaşayanlara da, ‘kainata bakmak’tan imanı adına vazgeçenlere de rastlanmaktadır. Bilimin Marifetullah Boyutları, son asırda inananları en ziyade meşgul eden bu konuda, geniş soluklu, ufuk açıcı ve cesur çözümlemeler getiriyor. Kur’an ayetleri üzerinde temellenen bir yaklaşımla, bilimin incelediği kainattan ‘marifetullah’a uzanmanın metodunu ve örneğini sunuyor.