Kur'an, başta Yahudilik ve Hıristiyanlık olmak üzere, insanın dinî tecrübesiyle ilgili önemli bilgiler içermektedir. Kur'an'ın Yahudilik ve Hıristiyanlık hakkında verdiği bilgiler, bu dinlerin kaynaklarında verilenlerle büyük ölçüde örtüşmektedir. Ancak Kur'an, resmî inanç sistemleri yerine, iman-ibadet-ahlâk ilişkisi çerçevesinde Yahudi ve Hıristiyan yaşamında yer alan tevhide aykırı anlayış ve uygulamaları yansıttığı için, bazen bu dinlerin kaynaklarından farklı bilgiler sunmaktadır. Buna karşılık Yahudilik ve Hıristiyanlık, Kur'an'ın, kendi temel inançlarıyla ilgili eleştirel ve reddedici yaklaşımına itiraz etmektedirler. Eserin birinci bölümünde, Hz. Musa kıssasında sözü edilen Firavun ve haman'ın kimliği tespit edilmeye çalışılmıştır. Eski Ahit'in Ester kitabında adı geçen Haman Firavunlar dönemi Mısır'ında değil, Persler dönemi İran'ında yaşamıştır. Dolayısıyla, Ester'deki bilgiyle Kur'an'daki bilgi arasında zıtlık bulunmaktadır. Ester'deki doğru kabul edilen Yahudi ve Hıristiyan polemikçiler, Kur'an'ı bu konuda tarihsel hata yapmakla itham etmişlerdir. Eserin ikinci bölümünde, Yahudilerin Hıristiyanlar gibi Allah'a oğul isnat ettiklerini bildiren Tevbe suresi 30. ayet incelenmiştir. Bu ayette, Yahudilerin Üzeyir'i Allah'ın oğlu olarak kabul ettikleri belirtilmektedir. Yahudiler ise, dinlerinde böyle bir inancın bulunmadığını, Kur'an'ın kendilerine iftira attığını söylemektedirler. Çalışmanın son bölümünde, Hıristiyan teolojisi açısından problemi görünen, Hz. Meryem'in Teslisin üçüncü unsuru olarak Kutsal Ruh yerine Hz. Meryem'in sunulduğunu ve bunun Hıristiyan öğretisi açısından ciddî bir hata olduğunu iddia etmektedirler.