William Morris (1834-1896), 1877’de Eski Yapıları Koruma Derneği’ni kurdu. Derneğin manifestosunda çevre dostu yaklaşımı savunup, yanlış resterasyona karşı çıkar. Vahşi kapitalizmin sonucu olan plânsız endüstrinin Biritan’yanın kentlerini ve kırsal bölgelerini katlettiğini savunan Morris, çirkinliklerin kaynağının para hırsı olduğunu ve açgözlülük nedeniyle kentlerin ve doğanın katledildiğini belirtir. Para kazanmak uğruna evlerin arasındaki ulu ağaçlar kesilmekte ve iri tarihi yapılar yıkılmaktadır. Irmak yolları kurutulmakta ve buraya, havayı dumanlarla zehirleyen fabrikalar dikilmektedir. Morris’e göre gerçek insan, bir yandan epik bir şiiri kafasında kurgulayıp söylerken, bir yandanda bir halıyı dokumasını bilen ve doğayla barışık kişidir.
Morris’e göre, sosyalizm insanın insan gibi yaşaması ve yaptığı işten haz alması ve gurur duymasıdır. Ulusal servet devletin eline bırakılmış bir toplumda değil, herkesin eşitçe bölüşüldüğü, her türlü çirkinlik ve bayağılıktan arınmış, güzelliği ve mutluluğu her şeyden fazla önemseyen ve insandan yana bir yapıda var olmalıydı. Okurlara sunmaktan mutluluk duyarız.