Kent Yönetiminde liderlik sahipliğinin beklenen yönü, yerel felsefenin kurgusuna da yakışır şekilde kuşkusuz belediye başkanlarına ait görünürken, mülki amirler ise yardımcı rollerdedir. Ancak Türkiye'de hukuki yapılar, belediye örgütlenmesine yardımcı roller vermektedir. Mevcut hizmet ilişkileri ağındaki yetkilendirmeler ve demokratikleşme hedefleri arasında ters orantılı ve giderek artan bir dönüşüm ortaya çıkmaktadır. Yerel yönetimlere kuşkusuz tarihte olduğu gibi tamamen devlet fonksiyonu yüklenemez. Mamafih yerel yönetimlerin toplumun sosyalleşmesine aracılık eden demokrasi okulları olduğu da unutulmamalıdır. Aslında, hangi kurum bir adım önde olacak anlayışı yerine, merkez-yerel bütünleşik yönetim içinde hareket etmenin rasyonelliğine kitapta dikkat çekilmiştir. Bu nedenle içerik, kent yönetiminin felsefi yaklaşımındaki temel unsur olan demokratik yapılanmaları hatırda tutacak; hukuki düzenlemeler kadar yönetsel-politik dinamiklere; gelecek senaryosu içinde yeni yeni öne çıkan dağ yönetimi gibi konulara okuyucunun dikkati çekecek şekilde hazırlanmıştır.