Her birinde bambaşka bir hikâye saklanan yedi yorgun büfe ve bu büfelerin içinde, çevresinde, gölgesinde akıp giden hayatlar…
Büfeler ve İnsanlar, gündelik mekânların içinde gizlenen derin hikâyeleri, kaybolan insanlığı ve sıradan anların büyüsünü dokunaklı bir gerçeklikle gözler önüne seriyor. Yalnızlık, umut ve küçük mutluluklarla örülü her hikâye, modern dünyanın karmaşasında gözden kaçan hayatları samimi bir dille işlerken okuru insana dair saf bir hüzünle baş başa bırakıyor.
Doruk Kirezci’nin bir bardak çayın sıcaklığını sunan anlatımıyla şehrin sessiz köşelerinde dolaşırken, her insanın, her mekânın ve her ânın anlatılmaya değer bir hikâyesi olduğunu keşfedeceksiniz.